Hu Ar Yu!

Evde olmanın en iyi yanı tembellik yapmaktır -en sevdiğim aktivite-. Kötü tarafı ise tembelliğin tüm kötü yanlarına açık hale gelmenizdir. Kilo almanız için yeterinden fazla yiyecek vardır, tüm zamanınızı yiyip bitirmesi ve kafanızı tamamen boşaltması için televizyon vardır, kötü giyinebilirsiniz, on saniyede bir acıkabilirsiniz, bolca çay, kahve içersiniz ve dişleriniz sararır, sigaranız bitebilir ve bu sinir bozukluğuna yol açar vesaire, vesaire.

Ben de bugün “BBG evi” insanı gibi evde oturdum ve göbeğimi kaşıdım. Komşularla iyi ilişkiler kurdum, çocuklarına baktım, bazı evde kalmış kızlarla iyi vakit geçirdim. Çoraplarımdaki delikler, sanıyorum ki dikkatlerini çekmiştir, bakarlarken yakalamama rağmen baktıklarını biliyorum ama herşeye rağmen değiştirmedim, kendimi özgüvenim tavan yapmış gibi hissettim. 

Saçma olabilir belki ama insanları böyle garip ya da ayıp buldukları şeyler yaparak rahatsız etmek çok hoşuma gidiyor. Sıradan olduklarını yüzlerine vurduğumu düşünüyor ve kendimle gurur duyuyorum. Halbuki sıradan olan ve salakça davranan ben olabilirim.

Dünya tarihini ve insan ahlakını belirleyen ve değiştiren ilkçağ roma filozofları -insanlığı ana-erkil toplumdan ayırıp ata-erkil topluma sevk etmişlerdir- gibiyim. Benden başka herkesi sıradan, basit, aptal, sığ vesaire sanıyorum. Mükemmel olmayı oynuyorum gibi. Peki ben neye göre doğruyum, bunu hiç bilmiyorum. 

Belki bu da benim ezikliğimi dışa vuruş biçimimdir. Yani aslında ezikliği dışa vurmak doğru bir önerme midir emin değilim, ezikliğimin üzerini örtmek değimi daha doğru olabilir. Mesela benim annem arnavuttur, yani “dedem Selanik göçmeni” klişesi benim için de geçerlidir. Bu insanlar hep “al topuklu beyaz kızlar” olarak gezerler fakat ben onların yanında “maya dağdan kalkan kazlar” gibi kalırım. Kapkara, yusyuvarlak, kıvırcık kafalı bir ferdimdir, onlar ise incecik, narin, sarışın, lepiska saçlı ve güzeldirler. Buna rağmen çok sevilir ve benimsenirim. Onları için gurur kaynağıymışım gibi muamele görürüm. Ailenin neredeyse tek okumuş kimsesiyimdir, neşeli, şakacı, insan ilişkileri iyi, akraba bağları alelade denebilecek kadar fevkaladedir. 

Yaptığım bütün saçmalıklara rağmen yadırganmam. Örneğin bir keresinde kuzenimin düğününe los angeles lakers forması ile gitmiştim, çok da fazla yadırganmadım, bu normal karşılanacak bir şey mi? Beni bu derece ciddiye almamaları gerçekten çok rencide edici! Yaptığım şaka yollu ağır eleştirileri anlamamazlıktan gelir, güler geçerler vesaire.

Bu şekilde bir hoşgörü neredeyse bütün çılgınca fikirlerimi bastırıyor ve yapmaktan vazgeçebiliyorum. Ciddiye alınmamak kendimi çok ezik hissettiriyor bana. Evden kaçıcam artık valla! Canıma tak dedi! Aborjin olucam! Uçucam uçucam, havalara uçucam! hah!